Key Points

`Win or lose, everybody gets what they want out of the market. Some people seem to like to lose, so they win by losing money.` Ed Seykota

24 Mart 2014 Pazartesi

Rothschildler, Döviz Alım Satımı ve Kaldıraçlı İşlem

Sermayenin Anavatanı başlıklı yazı serimizde, sermayenin izini sürerken karşılaştığımız; artan finansman işlemleri ile birlikte kurulan, başlıca faaliyet alanı döviz alım satımı olan çok büyük aile şirketlerinin adlarını bir kez daha hatırlayalım: “Fuggerler,  Mediciler ve daha sonraları Rothschildler ve Baring Brothers.”



İddiaya göre bunlardan biri olan Rothschildler 19. yüzyıl boyunca, hem özelde, hem modern tarihte en büyük serveti oluşturmuşlardır.  Bu servetin arkasında neler olduğu, bu servetle ne gibi faaliyetlerde bulunduklarına dair pek çok dedikodu vardır. Ancak wikipedia.tr’de özellikle dikkat çeken bir bölüm var ki, döviz alım satımı ile uğraşan kimselerin gözünden kaçması imkansızdır. Tabi bu linki okumuşlarsa!

“Rothschildlerin en kârlı hareketlerinden birinin temeli, İngiliz zaferi halka duyurulduktan sonra atıldı. Nathan Rothschild, barışı takiben azalacak devlet borçlanmasının, savaş ertesi yurtiçi ekonomisinin yeniden yapılanmasını sona erdirecek iki yıllık dengelenme sürecinin ardından, İngiliz devlet bonolarında bir fırlama yaratacağını hesapladı. Finansal tarihin en cüretkar hareketlerinden biri olarak kabul edilen bir adımla, Nathan derhal devlet bono piyasasını o zaman için oldukça yüksek görünen bir fiyata satın alıp, iki yıl bekledikten sonra 1817'de piyasalardaki kısa bir fırlamanın tepesinde %40 kâr marjı ile sattı. Rothschild ailesinin elinde bulunan "kaldıraç" amaçlı kullanılacak (leverage) para düşünüldüğünde, bu kârın getirisinin ne kadar büyük olduğu anlaşılabilir.”

Forex ve Kaldıraçlı alım satım işlemleri

Esas itibariyle forex, bir ülkenin para birimi karşılığında başka bir ülke parasının alımı ya da satımı olarak tanımlanmaktadır. Forex, yani döviz alım satım işlemleri ticari, yatırım, riskten korunma ya da spekülatif amaçlarla dövize duyulan ihtiyaçtan dolayı yıllardır uluslararası kambiyo piyasalarında gerçekleştirilmektedir. En basit ifadesiyle, 1 ABD Doları=1.50 TL kurundan 150 TL karşılığı 100 ABD Doları alınması bir forex işlemidir.

Son yıllarda geleneksel kullanımından farklı bir şekilde yatırım amaçlı yapılan döviz işlemleri tüm dünyaya yayılmış ve yatırımcılar tarafından büyük rağbet görmüştür. Forex olarak adlandırılan bu işlemlerde iki ülke parasının birbirine ya da petrol, altın gibi emtia ve kıymetli madenlerin bir ülke parasına göre değeri alım satıma konu olmakta ve yatırımcılara yatırdıkları teminatın belirli bir katına kadar işlem yapma olanağı verilmektedir. Kaldıraç oranı olarak adlandırılan bu oran, bazen 1’e 50, 1’e 100 ve hatta 1’e 400’lere kadar ulaşabilmektedir.

Peki kaldıraç oranı yatırımcılara ne sağlar?

Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse;

Kaldıracın söz konusu olmadığı bir forex işleminde 1 ABD Doları=1,50 TL ise, elinizdeki 100 TL ile yaklaşık olarak 67 dolar alırsınız. Dolardan kâr elde etme düşüncesiyle bu işlemi yaparsanız, beklentiniz doların TL karşısında değer kazanmasıdır. Dolar 1.70 olursa, o zaman elinizdeki 67 dolarla 67x1.70=114 TL almanız mümkün hale gelir.  

Yani 14 TL kâr elde etmiş olursunuz.
Kaldıracın varlığı halinde ise; 1’e 100 kaldıraç oranıyla forex işlemi yaptıran kuruluş yatırımcısına şöyle bir teklifte bulunur:

1.000 TL karşılığında ben size 100.000 TL’lik işlem yaptıracağım ve döviz satacağım. Ama dövizi banknot olarak vermeyeceğim. İşlemi yaptığınız kur üzerinde meydana gelen değişiklikler neticesinde bir kâr oluşursa onu ödeyeceğim. Yani 100.000 TL’yi vermiş ve karşılığında 1 ABD Doları=1.50 TL den 66.667 dolar almış gibi olacaksınız. Kur 1,60 olursa o zaman, 66.667 Dolar karşılığında 106.667 TL alacaksınız.

Yani, 1.000 TL’lik teminatla 6.667 TL kâr elde etmiş olacaksınız.

Forex işlemlerini tüm dünyada cazip kılan da, yukarıda açıklandığı üzere, az miktardaki yatırımla yüksek kâr elde etme ümididir. Birçok yatırımcı, sürekli kâr elde edildiği gibi gerçeğe aykırı reklam, ilan ve duyurulardan etkilenerek, ellerindeki sınırlı tasarrufları bu alana yönlendirmekte, ancak kâr elde edemedikleri gibi, tasarruflarını tümüyle kaybedebilmektedirler.  

Çünkü kurların, yatırımcıların beklentilerinin aksine hareket etmesi durumunda, büyük zararlarla karşılaşılması kaçınılmazdır.

Yukarıda yer verdiğimiz örnekten hareket edersek, 1.000 TL teminat yatırarak, 1’e 100 kaldıraç oranıyla, 1 ABD Doları =1.50 TL’den yapılan 100.000 TL’lik bir dolar alım işleminde, fiyatın 1.40 seviyesine düşmesi durumunda, 6.667 TL zararla karşılaşılacaktır. Kurdaki düşüşün birden değil de, kademe kademe olduğunu göz önünde bulundurursak, yatırımcının pozisyonu fiyat 1.40’a dahi ulaşmadan 1.000 TL’lik teminatının tükendiği seviyede kapatılacak, yatırımcı yatırımının tümünü kaybedecektir.

Döviz piyasasının, dünya üzerindeki birçok gelişmeden etkilendiği ve fiyatların değişkenliğinin oldukça yüksek olduğu göz önüne alındığında, fiyatların yatırımcıların beklentilerinin aksi yönde değişmesi ve yatırımcıların bu piyasalarda para kaybetmesi sıklıkla yaşanmaktadır.  

Bu nedenle, tasarruflarını kaldıraçlı alım satım işlemlerine yönlendirmeyi düşünen yatırımcıların, bu işlemlerin yüksek oranda risk içerdiğini, döviz piyasaları ile ilgili bilgi ve tecrübe sahibi olmayı gerektirdiğini ve yatırımlarının tümünü kaybetme olasılığı ile karşı karşıya kalabileceklerini dikkate alarak karar vermeleri gereklidir.


*****

Kaynak: www.spk.gov.tr



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder